2008-2010 yılları arasında yayınlanmış entrika dolu romantik dizi olan Aşk-ı Memnu takdir edersiniz ki hepimizin hayatına çocukken duvara yapıştırıp geri almaktan zevk duyduğumuz, bağımlısı olduğumuz şlopslar gibi girdi. Neden bilinmez repliklerini ezbere bilsek dahi tvde ya da internette denk geldiğimizde mutlaka kendimizi izlemek zorunda hissettiğimiz büyülü bir yapım. Halit Ziya Uşaklıgil eserinin ekmeğini bu kadar yememiştir. Bihterin ihtiras ve cesareti, Behlül'ün kaypak ama ateş eden duruşu, Firdevs'in akılcılığı, Katya'nın kaos seviciliği, hizmetçilerin zenginin malıyla yordukları fakir çeneleri, Peyker'in anaçlığı, Beşir'in masumiyeti ile hepimize kendimizden bir parça gösteriyordu belki de. Nihal'i yazmadım dikkatinizi çekerim, Türk dizi tarihinde belki de en sevmediğim karakter kendisi. Dudağına sürdüğü yapış yapış şeker pembesi parlatıcı, malın mülkün içinde ağlak depresif hali, sürekli ilgi bende olsuncu çocuksu tavırları, abisi olacak herife göz koyuşu ile beni aşırı irrite eden bir karakter.
Dizi gençlere kötü olmakla çok eleştirildi zamanında ama doğru yerden bakıldığında halkın büyük kesimine ders verdiği aşikar. Yaşına başına bakmadan kendinden yaşça küçük kadını alıp egosunu tatmin eden Adnan beyi mutlu bir son bekleyebilir miydi? Her arıdan bal alan bin kadının ahını alan Behlül'ü? Sevdiğine zamanında açılamayıp kaybeden, geç kalmamanın ne kadar mühim olduğunu gösteren Beşir'i yada Matmazel'i, doyduğu yerin dedikodusunu yapan hizmetçileri ya da para para para diye geberen Firdevs'i? İşte hepsi ders.
Benim aşkı memnu ile derdim esasen final sahnesi. Finalin karakterlere çok da uygun olduğunu düşünmüyorum. Tek tek bakalım isterseniz.


Behlül bir koltukta 2 karpuz taşıyabilen bir herif. Kriz yönetiminde bu kadar çaresiz kalmış ve aptalca davranmış olması inanılır gibi değil. Gerçek Behlül hem Nihalle evlenir amcasının servetinden iki kat yararlanırdı hem de aşık olduğu kadını kaybetmezdi. Bihter sen de evlisin benimki de gerçek bir evlilik değil zorunda kaldık böyle yapalım kimse anlamasın birbirimizi sevmeye devam edelim uyuşmadık deyip güzelce ayrılırız deyip mis gibi işi kıvırabilirdi. O kadar karın ağrısına ne gerek vardı? Yok Nihal'e aşık oldu yok masumiyetini kirletmek istemedi yorumlarına pek katılmıyorum. Behlül şeytanın İstanbul şubesi masumiyet kelimesinin varlığından haberi yok, çok umrunda sanki bir kadın incinmiş de aman aman. Megaloman herif anca kendini düşünürdü. Yakışmadı bu son sana Behlülcüm 5 üzerinden 1.

ayyy evet nedense aynı şeyleri düşünmemize rağmen sonuna kadar da izledik....
YanıtlayınSilAşkı memnu harika bir eser fakat dizi ve TV seyretme alışkanlığım olmadığı için flim hakkında yazınızda okudum bakış açınız aynı yön benimle
YanıtlayınSilBihter gerçekten sevilmemiş. Sevgiyi bulduğu zannettiği anda da bir daha yıkıldı.
YanıtlayınSilBehlül'e yakışmayan bir sondu
YanıtlayınSilYorum Gönderme